back to top
Ana SayfaYüz OperasyonlarıCilt TedavileriHiperpigmentasyon Nedir? Hiperpigmentasyon Nasıl Tedavi Edilir?

Hiperpigmentasyon Nedir? Hiperpigmentasyon Nasıl Tedavi Edilir?

4.5
(2)

Düzensiz cilt pigmentasyonu veya bilinen adıyla hiperpigmentasyon yaygın bir cilt şikayetidir. Yaşlılık lekeleri veya güneş lekeleri olarak bilinen koyu cilt lekeleri sıklıkla yüzde, ellerde ve vücudun düzenli olarak güneşe maruz kalan diğer kısımlarında görülür. 

Hiperpigmentasyon nedir?

Hiperpigmentasyon
Vanity

Vanity ile Daha İyi Hissedin

Alanında uzman 10'dan fazla doktorumuza sorularınızı iletebilirsiniz

Doktorlarımız

Hiperpigmentasyon, ciltte eşit olmayan pigmentasyon alanlarını tanımlamak için kullanılan terimdir. Hiperpigmentasyon sorunu, cildin sağlıksız görünmesine neden olan koyulaşmış lekeler olarak ortaya çıkar. Hiperpigmentasyon, melazma ve iltihap sonrası hiperpigmentasyon gibi cilt durumlarının da merkezinde yer alır.

Güneş lekeleri olarak da bilinen yaşlılık lekeleri, cildin uzun yıllar güneşe maruz kalması sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle daha çok yüz, boyun, dekolte, eller ve kollar gibi vücudun sıklıkla açıkta kalan bölgelerinde görülürler. Küçük, koyu renkli cilt lekeleri olma eğilimindedirler. Kloazma olarak da bilinen melazma ise, esas olarak yüzde daha büyük hiperpigmentasyon lekelerinin geliştiği bir durumdur. Hem erkekleri hem de kadınları etkileyebilmesine rağmen, melazma en çok kadınlarda görülür ve hormon seviyelerindeki değişikliklerle tetiklendiği düşünülmektedir. Melazma hamile kadınların yüzde 10-15’inde görülür.

Hiperpigmentasyon nasıl tedavi edilir?

Güneşten korunma, hiperpigmentasyon sorununun önlenmesine yardımcı olmak için atabileceğiniz en önemli adımdır. Güneş ışınlarının bulutlu günlerde bile cildi etkilediğini unutmamak önemlidir. Bunun yanı sıra mevcut olarak ciltte görülen hiperpigmentasyonu tedavisinde birden fazla yöntem bulunur.

  • Aydınlatıcı Kremler: İlk seçenek elbette cilt aydınlatıcı kremlerdir. Bunlar reçetesiz olarak kolayca temin edilebilir ve pigmentasyonu hafifleten bileşenler içerir. Jel, krem, merhem veya serum formülasyonunda olabilen bu kremlerin ana bileşenleri meyan kökü özü, limon özü, arbutin, C vitamini, B-3 vitamini, hidrokinon, kortikosteroidler, soya, N-asetilglukozamin ve benzeri maddelerdir. Yalnızca daha hafif hiperpigmentasyon üzerinde etki gösterirler.
  • Yüz Asitleri: Cildinizin üst tabakasını soymaya yarayan yüz asitleri hiperpigmentasyon tedavisinde oldukça etkilidir. Yüz asitleri aynı zamanda cildinizi pürüzsüz ve parlak hale getirir. En popüler cilt asitlerinden bazıları AHA’lar veya alfa hidroksi asitler, C vitamini, glikolik asit, trikloroasetik asit, salisilik asit, azelaik asit ve kojik asittir. Yine, tıpkı renk açıcı kremler gibi, yüz asitleri de hiperpigmentasyonun daha hafif formlarında etki gösterir. Yüz asitleri ayrıca daha açık cilt tonları için iyi bir tedavi seçeneğidir.
  • Peeling: Kimyasal peeling ile ölü cilt hücrelerini soymak, yeni cilt hücrelerinin büyümesini sağlamak ve yeni cildi ortaya çıkarmak hiperpigmentasyon tedavisinde etkili bir yöntemdir. Hiperpigmentasyon görülen yerlere kimyasal peeling uygulanması ve bu yöntemin belirli periyotlarda tekrarlanması gerekir.
  • Lazer: Lazer yöntemi diğer seçenekler ile hemen hemen aynı etkiye sahiptir, ancak dermatolog tedavinin yoğunluğu üzerinde daha fazla kontrole sahip olduğundan daha kesin sonuç verme eğilimindedir. Etkilenen bölgeleri ışınlar ile tedavi eder. En hafif tedaviler sadece cildin epidermisinde (yüzey tabakası) çalışır, daha yoğun tedaviler ise cildin en derin katmanlarına nüfuz edebilir.
  • Mikrodermabrazyon: Mikrodermabrazyon, derinin en dıştaki ölü tabakasını, yani pul pul dökülen stratum orneum’u hedefler. Maksimum sonuç için birden fazla seans gereklidir. 
  • Dermabrazyon: Mikrodermabrazyona benzer bir tedavi olan dermabrazyon, cildinizin dış tabakasını yüksek hızlı bir alet kullanarak soyduğu için daha yoğun tedavilerde tercih edilir.

Hiperpigmentasyon hangi hastalıkta görülür?

Melanin hiperpigmentasyon artışının ana kaynağıdır. Melanin, cildimize, saçlarımıza ve gözlerimize rengini veren doğal pigmenttir. Bir dizi faktör melanin üretimindeki artışı tetikleyebilir, ancak ana sebepler güneşe maruz kalma, hormonal etkiler, yaş ve cilt yaralanmaları veya iltihaplanmadır. Bunlar haricinde kronik karaciğer hastalıkları, endokrin sebepler ve bazı medikal ilaçlar hiperpigmentasyonu tetikler.

Güneşe maruz kalma, ilk etapta melanin üretimini tetikleyen güneş ışığı olduğu için hiperpigmentasyonun bir numaralı nedenidir. Melanin, sizi zararlı UV ışınlarından koruyarak doğal güneş kremi görevi görür, bu nedenle insanlar güneşte bronzlaşır. Ancak aşırı güneşe maruz kalma bu süreci bozarak hiperpigmentasyona yol açabilir.

Hormonal etkiler, melazma veya kloazma olarak bilinen belirli bir tür hiperpigmentasyonun ana nedenidir. Özellikle kadınlar arasında yaygındır. Hiperpigmentasyon ayrıca belirli hormon tedavilerinin bir yan etkisi olabilir.

İltihap sonrası hiperpigmentasyon; kesikler, yanıklar, kimyasal maddelere maruz kalma, akne, atopik dermatit ve sedef hastalığı gibi cilt yaralanması veya iltihaplanmasının ardından ortaya çıkar. Yara iyileştikten sonra cilt koyulaşır ve rengi değişir.

Hiperpigmentasyon ayrıca bazı otoimmün ve gastrointestinal hastalıklar, metabolik bozukluklar ve vitamin eksiklikleri gibi bazı hastalıkların belirtisidir. Kemoterapi ilaçları, antibiyotikler, sıtma ilaçları ve nöbet önleyici ilaçlar gibi bazı ilaçlar tarafından da tetiklenebilir.

Postinflamatuar hiperpigmentasyon nedir?

İnflamasyon sonrası hiperpigmentasyon (PIH), cildiniz tahriş olduktan veya yaralandıktan sonra ekstra melanin ürettiğinde meydana gelir. Postinflamatuar hiperpigmentasyon, cildinizin yüzey seviyesi olan epidermisi veya cildinizin derin bir tabakası olan dermisi etkileyebilir. 

Cilt hücreleriniz hasara veya tahrişe ekstra melanin üreterek tepki verdiğinde, sonuç enflamasyon sonrası hiperpigmentasyondur. Bu cilt durumu, cildinizde kahverengi, koyu kahverengi ve hatta mavi-gri lekeler olarak kendini gösterir. En yaygın nedenler akne ve egzamadır ancak ciltte herhangi bir travma veya tahriş postinflamatuar hiperpigmentasyona neden olma potansiyeline sahiptir. Yaygın olarak bilinen diğer iltihap sonrası hiperpigmentasyon nedenleri şunları içerir:‌

  • Enfeksiyonlar
  • Böcek ısırıkları
  • Yanıklar
  • Traş makinesi darbeleri
  • Döküntüler
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Sedef hastalığı

Bazı tıbbi veya kozmetik işlemler de postinflamatuar hiperpigmentasyona neden olabilir. Lazer veya ışık terapileri, radyasyon terapisi ve kriyoterapi enflamatuar sonrası hiperpigmentasyonla ilişkilendirilir.

Bu yazı sizin için ne kadar faydalıydı?

Yıldızlara tıklayarak puan verin

Ortalama puan 4.5 / 5. Puanlama sayısı: 2

Henüz puanlama yapılmamış! Yazıyı ilk puanlayan siz olun.

CEVAP VER

Lütfen yorum bırakın!
Lütfen isminizi giriniz

En Çok Okunanlar

Kilo Verme

En Hızlı Kilo Verme Yöntemleri Nelerdir?

0
Fit bir vücuda sahip olmak, kadın erkek herkesin arzuladığı bir durum. Ancak bazen hareketsiz yaşam tarzı, bazen doğuştan gelen bazı hastalıklar ve hormonal bozukluklar,...
Vanity

Vanity ile Daha İyi Hissedin

Alanında uzman 10'dan fazla doktorumuza sorularınızı iletebilirsiniz

Doktorlarımız

Son Yazılar

Yazın Estetik Ameliyat Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?

0
Estetik ameliyat sonrası nelere dikkat edilmeli?Doktorun talimatlarını takip edin: Ameliyatı gerçekleştiren doktorunuzun verdiği talimatlara tam olarak uyun. Bu talimatlar, yara bakımı, ilaç kullanımı, aktivite...